| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | be faced with f. | yüz yüze gelmek |
| Genel | be faced with f. | karşı çıkmak |
| Genel | be faced with f. | karşı karşıya kalmak |
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| General | ||
| Genel | be faced with a problem f. | problemle karşılaşmak |
| Genel | be faced with a problem f. | sorunla karşılaşmak |
| Genel | be faced with a problem f. | bir sorunla karşılaşmak |
| Genel | be faced with a problem f. | bir problemle karşılaşmak |
| Genel | be faced with a problem f. | problem yaşamak |
| Genel | be faced with dilemma f. | çelişki yaşamak |
| Genel | be faced with a crisis f. | kriz yaşamak |
| Genel | be faced with problems f. | sorunlarla karşılaşmak |
| Genel | be faced with problems f. | problemlerle karşılaşmak |
| Genel | be faced with the risk of being shot f. | vurulma riskiyle karşı karşıya olmak |
| Genel | be faced with the risk of being shot f. | vurulma tehlikesiyle karşı karşıya olmak |
| Trade/Economic | ||
| Ticaret/Ekonomi | be faced with a financial crisis f. | finansal krize girmek |
| Ticaret/Ekonomi | be faced with a financial crisis f. | mali krize girmek |
